 
          46
        
        
          
            Kronik Hepatit B
          
        
        
          sendrom veya aşırı alkol kullanımı gibi) araştırılması gerekir. KC biyopsisi özel-
        
        
          likle bu durumda yardımcıdır (1).
        
        
          
            İnaktif HBV Taşıyıcılığı Durumu
          
        
        
          İmmün temizlenme döneminin sonunda enfekte hücre kitlesinin azalması,
        
        
          virüsün replikasyonunu azaltması, dolayısıyla immün yanıtın yatışması sonu-
        
        
          cunda bu döneme girilir. Taşıyıcılık durumu tanımlanmadan önce 3-4 ayda bir
        
        
          seri olarak, bir yıl süreyle DNA ve ALT testleri yapılmalıdır. HBV ile enfekte
        
        
          hastalarda en geniş grubu inaktif taşıyıcılar oluşturur. Üç yüz milyon civarında
        
        
          kişi inaktif taşıyıcıdır. Bu grupta HBeAg negatif, anti-HBe pozitif, DNA düzeyi
        
        
          PCR ile ya çok düşük (DNA<2000 IU/ml) veya saptanamaz düzeylerdedir.
        
        
          ALT seviyesi sürekli normaldir. Biyopside nekroenflamasyon yoktur veya mi-
        
        
          nimal düzeydedir ve genellikle normal histoloji şeklindedir. İnaktif taşıyıcılığın
        
        
          prognozu iyidir; rutin uygulamada bu hastalara karaciğer biyopsisi ve tedavi
        
        
          önerilmez (1,2). Uzun süreli izlemlerde (yaklaşık 18 yıllık) kalıcı biyokimyasal
        
        
          iyileşme oranı oldukça yüksek, siroz ve HSK gelişme riski ise oldukça düşük
        
        
          bulunmuştur (18). Ancak 50 yaş üstünde ve aile öyküsü bulunanlarda HSK
        
        
          gelişimi açısından 6-12 ayda bir alfa fetoprotein (AFP) düzeylerine bakılması
        
        
          ve ultrasonografi (USG) yapılması gereklidir. İnaktif taşıyıcıların yaklaşık %20
        
        
          -30’unda izlem sırasında hepatit B’nin spontan reaktivasyonuna rastlanılabilir
        
        
          (11,18). Çok sayıda reaktivasyon epizodu olması ilerleyici hepatik hasara ne-
        
        
          den olabilir, hatta hepatik dekompansasyon gelişebilir. HBV reaktivasyonu
        
        
          genellikle asemptomatiktir ama nadiren akut viral hepatiti de taklit edebilir.
        
        
          Reaktivasyonun saptanması için düzenli ALT testleri (her 3-6 ayda bir) önerilir
        
        
          (1,2). Hepatitin akut alevlenmesi diğer hepatotrop virüslerle süper enfeksi-
        
        
          yonlardan ayırt edilmelidir. Bu akut alevlenmelerin %20-30 kadarı HDV, HCV
        
        
          ve HAV ile süper enfeksiyon sonucudur ve bu durum fulminan hepatik yet-
        
        
          mezlik gelişme riskinde artma ile birliktedir. Başlangıç HBsAg titresinin <1000
        
        
          IU/ml saptanmasının gerçek inaktif taşıyıcıları geçici remisyondaki aktiflerden
        
        
          ayırt ettiği düşünülmüş ve bu uygulamanın özgüllüğü %95 bulunmuştur. An-
        
        
          cak bu parametrenin hasta izleminde ALT yerine kullanılabilmesi için başka
        
        
          çalışmalarla da desteklenmesi gerekmektedir (19). Bazı taşıyıcılarda HBsAg
        
        
          negatifleşip, anti-HBs oluşabilir. HBsAg klirensinin insidansı her yıl Batı ülke-
        
        
          lerinde %1-2 iken, enfeksiyonun sıklıkla perinatal ve erken çocuklukta göz-
        
        
          lendiği endemik alanlarda %0.05-0.8’dir. HBsAg klirensi kadınlarda ve ileri